Hatırlatıyoruz: İfade, Basın ve Haberleşme Özgürlükleri Anayasal Haktır!
Düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve haberleşme özgürlüğü ile birlikte, hem Anayasa hem de evrensel hukuk tarafından korunan temel haklar arasındadır. Türkiye’de son yıllarda yaşanan gelişmeler bu özgürlüklerin budandığına dair kaygıları artırmaktadır.
TBMM’ne sunulan sosyal medya ağlarına yönelik kanun teklifi maalesef kamuoyundaki bu endişeleri derinleştirici niteliktedir.
Sosyal medyanın kişilik haklarına yönelik saldırıların ve nefret suçlarının aracı olması kesinlikle kabul edilemez. Ancak bu gerekçe gösterilerek, vatandaşların sosyal medyaya erişimini sınırlandıracak ya da onların bu ağları kullanmaktan imtina etmelerine neden olacak düzenlemelere gidilmemelidir. Sosyal medyanın ve internete erişimin ifade, basın ve haberleşme özgürlüğünün ayrılmaz parçası haline geldiği bir dönemde böylesi düzenlemeler yapmak, suçu işleyenden çok, vatandaşı cezalandıran sonuçlar doğuracaktır. Amaç ne olursa olsun, özgürlüklerin sınırlandırılmasına kapı aralayacaktır.
Bizler, sorunların ancak bir arada konuşarak çözülebileceğine inanan 295 sivil toplum örgütü olarak, kamuoyunda kaygı yaratan söz konusu düzenlemenin geri çekilmesini talep ediyoruz. Karar vericileri, iletişim teknolojilerinin önümüze getirdiği yeni sorunları özgürlükçü bir anlayışla çözmenin yollarının aranması için başta ilgili sivil toplum kuruluşları olmak üzere, toplumun tüm kesimlerini dinlemeye, ihtiyaç duyulan düzenlemeleri toplumsal mutabakatla kararlaştırmaya çağırıyoruz.