Doğa Olaylarını Afetlere Dönüştüren Nedir?
Deprem, sel gibi doğa olayları bizleri, yaşadığımız çevreyi, toplumu etkilediğinde, olağan yaşamımızı kesintiye uğrattığında ya da tamamen durduğunda afet haline gelirler.
Deprem gibi bir doğa olayını afete dönüştüren nedir? Bu soru doğa olaylarına karşı biz insanların kaderci bakışını da ortadan kaldırabilecek önemli ipuçları sunuyor.
Doğa olaylarının afetlere dönüşmesinde, ‘kırılganlık’ üzerinde durulması gereken önemli bir kavram. Doğa olayını bilim insanları aracılığıyla anlayabilme, ona karşı dayanıklılık gösterme/geliştirme ve doğa olayı sonrasında yaşanabilecek yıkımı iyileştirme kapasitesi, kırılganlık seviyesini etkileyen temel faktörler. Kırılganlığın azaltılması ise doğa olaylarına karşı hazırlık ve etkin önleyici tedbirleri almakla mümkün. Dolayısıyla, doğa olayları insanın kontrolü dışında ancak kırılganlık için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Kırılganlık kader değildir, insan eliyle azaltılabilir.
Peki nasıl?
Etkin işleyen, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir kurumlar kapasiteleri bakımından bir kişinin inisiyatifinde, liyakatsiz kadrolardan oluşan, şeffaf ve hesap verebilir olmayan nitelikte kurgulandığında toplumların, doğa olaylarını onlar için afetlere dönüştüren kırılganlık seviyeleri de yükseliyor.
Belki deprem gibi doğa olaylarının gerçekleşmesini engelleyemeyiz ancak doğa olayları karşısındaki kırılganlığımız biz insanların kendi eseri. Bu kırılganlığı artıracak politikalar karşısında yönetimlerden hesap sormak ve onları etkin kurumlar oluşturmaya ve politikalar üretmeye yönlendirmek vatandaşlık onuru bağlamında hepimizin görevi ve kaderciliği kendi inisiyatifimizle ortadan kaldırmanın tek yolu.
Fotoğraf: Hatay, 8 Şubat 2023. Fotoğraf: Tolga Ildun, ZUMA Press, Wire, REX, Shutterstock.