Etki Etmek Soru Sormakla Başlar / Aktif Vatandaş Ne Yapar?

Aktif Vatandaş olmak, her şeyden önce geçmişte yaşanmış ve yeniden gerçekleşme olasılığı olan sorunlara dair duyarlı olmaktır. Bu duyarlılık; yaşadığı ülkeye ve kente, bir arada yaşadığı tüm canlıların yaşam hakkı ile vatandaşlık hakkına farkındalık ile başlar. Çünkü, Aktif Vatandaş, aynı zamanda yaşadığı ülkeye dair sorumlu hisseden vatandaştır.

Ve çok boyutlu ve uzun bir süreci kapsayacak bir yıkımın ardından vatandaşlar olarak, en başta; haklarımızı bilmek ve talep etmek, sorgulamak, süreçleri takip etmek, sorun alanlarına dair düşünmek ve bunları dile getirmek, bizi aktif vatandaşlar yapar.

Aktif vatandaş, bireysel çözümlerin yanı sıra bir sivil toplum kuruluşu üyesi ya da gönüllüsü olarak; kolektif çözümler arar ve bu çözümler için dayanışmayı önemser. Tüm yıkım ve kayıpların ardından çözüm getirecek bireysel ve kolektif adımlar atmak aktif vatandaşlık bilincini yükseltir.

Vatandaşlık haklarımızı bilerek, soru soran, talep eden, içinde yaşadığı toplumun bir parçası olduğunun bilinciyle sorunlara dair çözüm arayan ve biraradalığa katkı veren Aktif Vatandaşlar, iyi bir geleceğin de aktörleri olabilir.

Yaşadığımız depremin ardından ‘ne yapılabilir?’ sorusuna verilecek somut bir yanıt olarak da, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin yönlendirmelerini içeren uygulamalara bakmakta fayda var:

  1. Vatandaşlar e-devlet veya Hasar Tespit Sorgulama sayfasından sorgulama yaparak binalarının hasar durumlarını öğrenebilirler. 
  2. Hasar durumuna itiraz; itiraz sürecinin başlamasına müteakip e-devlet üzerinden ya da kaymakamlıklara bina koduyla birlikte verilecek dilekçe ile yapılabilir.
  3. Depreme dayanıklılık testleri, bağımsız araştırma şirketleri ya da belediye ekipleri tarafından gerçekleştiriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Bina Tespit Uygulaması” üzerinden bina inceleme talebi için başvuru yapılabiliyor. 
  4. Türkiye Barolar Birliğinin “Enkaz Radarı” uygulamasıyla depremde göçük yaşanan binalar kayıt altına alınabiliyor. Uygulamayla, bölgedeki gönüllüler yargı süreci için görüntü arşivi oluşturarak delillerin toplanmasına yardımcı olabilir. 
  5. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği tarafından “Depremzedeler İçin Hukuk Rehberi” başlığında derlenen kitapçıktan; deprem sonrası ölüm, yaralanma durumunda haklarımızı öğrenebiliriz.
  6. Deprem sonrasında yaşananları basın yayın aracılığı ile ya da sosyal medyadan takip edenler, stres düzeyleri, tepkileri ve duygularında kontrollü olmaya dikkat etmelidir.
  7. Olaya ilişkin sosyal medya paylaşımlarında afete dair travmatize eden görüntülerin yayılması, bu görüntülerin müziklerle dramatize edilerek sunumu, faydadan çok zarar getirir. Bu tür sunumların olayın birincil mağdurları ile onların yakınları üzerinde örseleyici etkilerine karşı duyarlı olunmalıdır.
Farklı düşünüyoruz, bir arada çözüyoruz!
BİZE KATILIN